İSA’NIN ARDINDAN GİTMEK

15 Mart 2022

Bugün 13 Mart 2022. Bugün Markos 10:32-34 ve 46-52 bölümlerindeki bu iki pasaja bakacağız.

Markos 10. bölüme geldiğimizde, İsa öğrencileri ve takipçileri ile kalabalık bir grup halinde, Yeruşalim’e doğru gidiyordu. Çevresinde yine kalabalıklar toplanmış, İsa her zamanki gibi onlara öğretiyordu. Bu yolculuk O’nun son yolculuğuydu. İsa öğrencilerine ve takipçilerine

  • Boşanma ile ilgili (1-12),
  • Çocuklarla ilgili,
  • Tanrı’nın Egemenliği ile ilgili (13-16),
  • dünyaya değer verenlerle ilgili (17-31)

öğretmeye devam ediyordu.

Bu yolculuğun devamında neler olup bittiğini öğrenmek için, Tanrı sözünü okuyalım, ama öncesinde dua edelim.

Yola çıkmış Yeruşalim’e gidiyorlardı. İsa önlerinde yürüyordu. Öğrencileri şaşkınlık içindeydi, ardından gelenler ise korkuyorlardı. İsa Onikiler’i yine bir yana çekip kendi başına gelecekleri anlatmaya başladı: “Şimdi Yeruşalim’e gidiyoruz” dedi. “İnsanoğlu, başkâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslim edilecek. Onlar da O’nu ölüm cezasına çarptıracak ve öteki uluslara teslim edecekler. 34 O’ nunla alay edecek, üzerine tükürecek ve O’nu kamçılayıp öldürecekler. Ne var ki O, üç gün sonra dirilecek.”
(Markos 10:32-34)

46 Sonra Eriha’ya geldiler. İsa, öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla birlikte Eriha’dan ayrılırken, Timay oğlu Bartimay adında kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu. 47 Nasıralı İsa’nın orada olduğunu duyunca, “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!” diye bağırmaya başladı.48 Birçok kimse onu azarlayarak susturmak istediyse de o, “Ey Davut Oğlu, halime acı!” diyerek daha çok bağırdı.49 İsa durdu, “Çağırın onu” dedi. Kör adama seslenerek, “Ne mutlu sana! Kalk, seni çağırıyor!” dediler. 50 Adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsa’nın yanına geldi.51 İsa, “Senin için ne yapmamı istiyorsun?” diye sordu. Kör adam, “Rabbuni, gözlerim görsün” dedi.52 İsa, “Gidebilirsin, imanın seni kurtardı” dedi. Adam o anda yeniden görmeye başladı ve yol boyunca İsa’nın ardından gitti.
(Markos 10:46-52)

Amin.

Markos 8 ve 9. bölümde İsa Mesih öğrencilerine öleceğini, ölümden dirileceğini iki kez söyledi. 10. bölümde ise İsa öğrencilerine ölüp ölümden dirileceğini üçüncü kez söyledi.

İsa Mesih’in ölüp dirileceğini üçüncü kez duyan öğrenciler çok şaşırdılar. Muhtemelen hayal kırıklığına ve korkuya kapıldıydılar ki, bu yolculuğa isteksiz olarak devam ediyorlardı. Bu duruma rağmen, Yakup’la Yuhanna’nın dileğini görüyoruz. Onlar, İsa ya : “Sen yüceliğine kavuşunca birimize sağında, ötekimize de solunda oturma ayrıcalığını ver” dediler. Sonrasında, Onlar Eriha Şehrine geldiler. Eriha şehrinden ayrılma vakti geldiğinde; İsa öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla, Eriha dan Yeruşalim’e(Kudüs’e) doğru yola çıktılar. Yol kenarında bekleyen dilenciler sanırım çok sevindiler. Çünkü Yeruşalim’e doğru giden büyük bir kafile tam da onların önlerinden geçecekti.

Bu dilencilerin arasında Bartimay adlı kör bir dilenci de vardı. Kalabalık Bartimay’ın önünden geçerken, İsa’nın Eriha’ya geldiğini ve bu kalabalığın onu takip ettiğini duyan Bartimay bağırmaya başladı.

Büyük bir kalabalık ve orada bağıran, ağlayan kör bir dilenci. Bartimay ne istiyordu, birkaç kuruş bozuk paramı? Hayır! O’nun istediği başka bir şeydi. “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!” diye bağırıyordu! Ama kimse ona bakmıyor, kimse ona dikkat etmiyor önemsemiyordu.

Hatta onun yakınında olup onu duyan bazıları onu susturmak istedi. Ama o daha da güçlü bir şekilde, “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!” bağırmaya devam etti.

Bartimay bu kalabalığın başında Nasıralı İsa’nın olduğunu biliyordu. Bu bir fırsattı.

Hiç beklenmedik bir anda İsa onun yanına geldi. Herkes gibi Bartimay da İsa’nın yaptıklarını, gerçekleştirdiği mucizeleri duymuştu.

O’nun şifa verdiğini ve kurtardığını biliyordu. Bartimay işte bu fırsatı yakaladı. Şimdi 46-52 ayetler üzerinde düşünelim ve konuşalım. Bu 7 ayet bize ne mesajı veriyor? Buna bakmadan önce şunu söylemek istiyorum. Bugün burada belki Bartimay gibi kör değiliz ama hepimizin İsa Mesih’ten almamız gereken şifa ve bereketler olduğunu biliyorum.

Bu gün buraya bazılarınız bir Hristiyan’ım ve bu gün Pazar, Kilise’de olmalıyım diye geldiniz. Bazılarınız da ilk defa kiliseye geldiniz. Kiliseyi merak ettiğiniz ve İsa Mesih hakkında öğrenmek için. Bugün burada olma nedeniniz her ne ise, işte fırsat Bartimay’ın yanında olduğu gibi İsa şuan yanımızda! Evet, kardeşler gerçek şu ki İsa burada! Bizimle.

Sizin ihtiyaçlarınızı karşılamak, sizi yeni bir insan yapmak, size sonsuz yaşam vermek için O burada.

Bu Yedi ayetin bize verdiği mesaja size iki soru sorarak bakmak istiyorum.

  1. İsa Mesih Kimdir?
  2. İsa Mesih’i izlemek O’nun takipçisi olmak sizce ne demek ne anlama gelir?

I. İsa kimdir?

“İsa kimdir?” Öğrenciler, İsa’nın yalnızca Öğrencilerinden hoşlanan ve onlara sevgi gösteren insanlarla ilgilendiğini düşünürler.

10 . Bölüm 13-16 ayetlerde, İsa’nın takipçilerinden bazıları küçük çocuklarını kutsaması için İsa’nın önüne getirdiler ama öğrenciler İsa için bunun gereksiz bir yük olacağını düşündüler. İsa’nın o çocuklar için hiçbir şey yapmayacağını düşündüler. Bu nedenle öğrenciler o insanları azarladılar. Onlar İsa’nın misyonunu Tanrı’nın Egemenliğini hala tam anlamış değillerdi.

İsa Tanrı’nın Egemenliğinin; zayıflar ve değersiz sayılanlar, hor görülenler ve küçük çocuklara ait olduğunu söyledi.

Şimdi Eriha’da bu kez büyük bir kalabalık, öğrenciler ve İsa’yı takip eden diğer insanlar da aynı hatayı yapıyorlardı. Üstelik bu bir çocuk değil, kör bir adamdı! Onlar için bu adam kör değersiz bir dilenciydi. Bartimay “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!” dedi. Halime Acı!

48 . Ayette bakarsak; kalabalığın içinden birçok kişi Bartimay’ı azarladı, onu susturmaya çalıştılar, sessiz olmasını söylediler. Kalabalık Bartimay’ın onları oyalayacağını, İsa’nın zamanını ayırmaya değmeyeceğini, güçlü ve önemli olan kişilerin zaten İsa’nın yanında ya da hemen arkasında olduğunu ama zayıf olan, güçsüz olanların, onlara göre önemsiz olan kişilerin İsa’ya uzak ve onlar için zaman geçirmenin boş olduğunu düşünüyorlardı. Ama Bartimay onca kalabalığın tehdidine karşın adeta çığlık attı ve tekrar tekrar devam etti. “Ey Davut Oğlu, halime acı!” diyerek daha çok bağırdı.

Yeruşalim’e doğru yürüyen İsa, günahkârların günahlarının bedeli, onların ve tüm insanların kurtulması için, çarmıha doğru kararlılıkla ilerliyordu. Hiçbir şey onu bu yürüyüşünden alıkoyamaz engelleyemezdi. Ancak Bartimay’ın sesini duyunca İsa durdu. Kendi kendini değersiz sayan herkes tarafından değersiz sayılan bir insanın çığlığına İsa kayıtsız kalmadı ve durdu…

Sen kendini değersiz mi hissediyorsun, insanlar seni küçük mü görüyor? Böyle düşünen var mı? Ben kimim? İsa benim hayatımın ayrıntıları ile ilgilenmez diye düşünüyor musun? O zaman sana şunu söylüyorum: Hayır… Yanlış düşünüyorsun!

Tekrar ayetlere dönelim. Bir tarafta, İsa’nın arkasından korku ve endişe ile Yeruşalim’e gittiklerinde başlarına ne gelecek diye düşünerek takip eden çekingen öğrenciler; diğer tarafta yoksul, dilenen, korkmadan, çekinmeden MERHAMET isteyen kör bir adam! Bartimay’ın bu çığlığı İsa’nın dikkatini çekti. Ne de güzel bir sahne bir an orada olduğunuzu düşünebiliyor musunuz?

İsa’dan merhamet isteyenler, affedilmek, bağışlanmak, ruhsal- fiziksel şifa almak isteyenler… O senin için, O benim için, bizim sesimizi işitmek için, bizi duymak için bekliyor. O halde Bartimay gibi O’na seslenin. Çünkü O sizi seviyor! Sizin sesinizi duymak istiyor!

İşte “İsa Kimdir” sorusunun cevabı:

  • İsa senin Kurtarıcındır,
  • İsa senin Rab’bindir,
  • İsa senin için, günahların için öldü ve dirildi.
  • Şuan burada senin sesini işitmek istiyor, seni duymak istiyor.

II. İsa’nın takipçisi olmak ne demektir?

İsa’nın takipçisi olmak ne demektir? Aslında bu bölümde İsa Mesih in takipçisi nasıl olunur cevabını tam ve açık olarak bulamıyoruz değil mi kardeşler? Öğrencilerin Tanrı’nın egemenliğini anlayamadıklarını, İsa Mesih’in misyonunu anlayamadığını hatta yanlış anladığını görüyoruz.

8.Bölüm 17’ye bakalım:

Bunun farkında olan İsa, “Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz?” dedi. “Hâlâ akıl erdiremiyor, anlamıyor musunuz? Zihniniz köreldi mi?
(Markos 8:17)

Ve ilginç bir şekilde Beytsayda’da kör bir adam iyileştiriliyor.

Beytsayda’da Kör Bir Adam İyileştiriliyor

İsa ile öğrencileri Beytsayda’ya geldiler. Orada bazı kişiler İsa’ya kör bir adam getirip ona dokunması için yalvardılar. 23 İsa körün elinden tutarak onu köyün dışına çıkardı. Gözlerine tükürüp ellerini üzerine koydu ve “Bir şey görüyor musun?” diye sordu. 24 Adam başını kaldırıp, “İnsanlar görüyorum” dedi, “Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar.” 25 Sonra İsa ellerini yeniden adamın gözleri üzerine koydu. Adam gözlerini açtı, baktı; iyileşmiş ve her şeyi açık seçik görmeye başlamıştı. 26 İsa, “Köye bile girme!” diyerek onu evine gönderdi.
(Markos 8:22-26)

İsa Beytsayda’da bu kör adamı, bir sözü ile iyileştirebileceği halde neden iki aşamada iyileştirdi?

İsa’yı Yanlış Anlamak!

Markos 8. bölümü okumaya devam edersek bu şifa mucizesinin ardından İsa da onlara, “Siz ne dersiniz, sizce ben kimim?” diye sorduğunda. Petrus İsa ya ” Sen Mesih’sin" dedi. Harika bir an! Petrus’un bu kadar tanıklığına karşın, İsa’nın Mesih olduğunu artık anlamasıdır ama hemen ardından İsa öleceğini, ölümden dirileceğini söyleyince Petrus İsa’yı azarladı. Demek ki, Petrus İsa’nın Mesih olduğunu anlamasına rağmen hala kendi gördüğü kadarıyla tanıyordu.

Evet, daha öncede söylediğim gibi İsa Mesih’in misyonunu yanlış anlıyorlardı. Yine daha önce söylediğim gibi 10.Bölüm 13 de çocukları İsa Mesih’ten uzaklaştırarak İsa için bir iyilik yaptıklarını düşündüler.

Öğrenciler hâlâ anlamıyor; hala görmüyorlar, Onlar hala KÖR’dü.

10 . Bölüm 35 ayette:

Zebedi’nin oğulları Yakup ile Yuhanna İsa’ya yaklaşıp, “Öğretmenimiz, bir dileğimiz var, bunu yapmanı istiyoruz”
(Markos 10:35)

dediler.

Ondan bir dileklerini gerçekleştirmesini istiyorlar… İsa Onlara:

“İsa onlara, “Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu. 37 “Sen yüceliğine kavuşunca birimize sağında, ötekimize de solunda oturma ayrıcalığını ver”
(Markos 10:36-37)

dediler.

Onlar İsa dan ne istedi? Güç istediler. Tanrının egemenliğinde yetki istediler. Onlar hala anlayamadılar. İsa onlara nihayet:

*“Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.”
(Markos 10:46)

dedi.

Evet, biz bir birimize hizmet etmeliyiz. İsa Mesih bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye geldi.

Biz öğrenciler gibi İsa’yı yanlış mı anlıyoruz yoksa? İsa’yı gerçekten tanıyor muyuz? O gün İsa’yı takip edenler gibi miyiz? İsa’yı takip edeceksek öncelikle Onu tanımalıyız!

Bartimay İsa’ya seslendiği zaman takipçileri ona muhtemelen “Kapa çeneni, dilenci! Senin için vaktimiz yok! İsa’nın Kudüs’e gitmek için yaptığı planını yeniden düşünmeye ikna etmeye çalışmakla meşgulüz! Dikkatimizi dağıtıyorsun! Zaten yeterli! Bugün dilenciler için zamanımız yok!

Hala görmüyorlar; hala görmüyorlar. Öğrencilerden hiç biri gerçekten kör değildi. Ama onların hepsi 8. Bölümdeki iki aşamada iyileşen kör adam gibi tam olarak göremiyorlardı. Şimdi anladınız mı neden o iki aşamada iyileşti. Markos şifa bulan bu kör adamın adının Bartimay olduğunu söylüyor. Diğer şifa bulanların İsimleri verilmemiştir. Markos özellikle Bartimay adına dikkat çekiyor. Çünkü O öğrencilerin ve İsa’yı takip edenlerin başarısızlıkları karşısında bir örnek öğrenci ve takipçidir!

O Yakup ve Yuhanna gibi GÜÇ istemedi sadece MERHAMET istedi. Sadece GÖRMEK istedi. Siz ne istiyorsunuz? İsa hepimizi Bartimay gibi görmek istiyor! Onun gibi çaresiz olduğumuzu, onun gibi kör olduğumuzu, onun gibi alçalmış olduğumuzu, onun gibi merhamete muhtaç olduğumuzu kabul etmemizi istiyor. İsa’nın ardından gidilmesi gereken hayatın başlangıcı budur.

Her zaman “Ey Davut Oğlu İsa, halime acı. Merhamet et”

“Ey Davut Oğlu İsa, halime acı. Merhamet et” diye bağırdığımız bir yaşam.

İsa size, her sabah uyandığınızda, her anınızda Yakup ve Yuhanna’ya, kör Bartimay’a sorduğu gibi soruyor:

“Bu gün senin için ne yapmamı istiyorsun?”

Ona nasıl bir cevap veriyorsunuz ya da vereceksiniz?

  • Yakup, Yuhanna gibi benliğinizin isteklerini mi isteyeceksiniz,
  • yoksa Bartimay gibi sadece merhamet ve sadece görmek mi isteyeceksiniz?
  • Neye ihtiyacınız var? Para, ev, araba, iyi bir yaşam, iyi bir iş, USA’ya gitmek, Kanada’da olmak?

Neye ihtiyacın var? Yoksa merhamete, lütufa, sevgiye, esenliğe, zaferle biten bir imanlı yaşama mı ihtiyacınız var?

Karanızı verin ve İsa Mesih den isteyin!

Amin.

Pastör
Mesut Çiftçi