Dua Etmek

7 Şubat 2022

1

Merhaba kardeşler.

Kutsal Kitap’ta pek çok yerde duadan bahsediliyor. Pek çok yerde dua etmekten, dua etmenin öneminden, dua etmemiz gerektiğinden bahsediyor Tanrı.

  • Peki dua nedir?
  • Bir hristiyan için dua ne demektir?
  • Nasıl dua edilir?
  • Ölçüsü veya belli bir şekli var mıdır?

Bu tip sorulara bakalım beraber ve bu önemli kavram üzerine düşünelim istiyorum.

Dua, en temel tanımı ile Tanrı ile konuşmaktır. Tanrımız, her durumda her şekilde kendisine yönelmemizi, her sıkıntımızı, her isteğimizi, günahımızı O’na söylememizi ister. Bunu yaparken de hiçbir şekilde çekinmememizi, korkmadan O’na dua etmemizi ister. Filipililer 4:6’da:

“Hiç kaygılanmayın; her konudaki dileklerinizi, Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin.”
( Filipililer 4:6)

Deniyor. Bu çok net bir vaattir. Her konuda dileği yalvararak Rab’bin önüne getirebiliriz. Biliyoruz ki Tanrı bizi duyacaktır.

Peki duada sadece dileklerden mi bahsedilir? Sadece istediğimiz şeyler için mi Tanrı’nın önüne geliriz? Hayır, günahlı benliğimizle işlediğimiz günahlar için de gidebileceğimiz yegane yer Tanrı’dır. Günahlarımızı sadece O affedebilir. Sadece O, bizi bağışlayabilir. Bu konuda da Kutsal Kitap, hem kendimiz hem de birbirimiz için dua etmemizi ister. Yakup 5:16’da:

“Bu nedenle, şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.”
(Yakup 5:16)

Deniyor. Burada da özellikle ne görüyoruz, günahlar için dua etmek, şifa bulmak ve itiraf etmek. Bu çok önemli bir noktadır, birbirimiz için dua etmenin gücünden bahsediyor Tanrı burada. Çünkü en temelde bizler biliyoruz ki kilise birdir. Tanrı’nın kilisesidir ve tüm imanlılar eşittir, bir bedendir. Bedenin üyelerinin birbiri için dua etmesi, Tanrı’nın, kilisesinde görmek istediği harika bir şeydir.

Dua deyince en belirgin olarak gözümüze çarpan, tabi ki Kutsal Kitap’ta Rab İsa Mesih’in bizzat söylediği “Rab’bin Duası” dır. Matta 6:9-13’te İsa Mesih:

9“Bunun için siz şöyle dua edin:
‘Göklerdeki Babamız,
Adın kutsal kılınsın.
10Egemenliğin gelsin.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun.
11Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.
12Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi,
Sen de bizim suçlarımızı bağışla.
13Ayartılmamıza izin verme.
Bizi kötü olandan kurtar.
Çünkü egemenlik, güç ve yücelik
Sonsuzlara dek senindir! Amin’.”

(Matta 6:9-13)

Diye dua ediyor ve bizlere gösteriyor.

Burada Tanrı’ya bir övgü, yakarış ve temenniler söz konusu. Çok güzel bir metin ve pek çok yerde rastlıyoruz. Her pazar biz de tapınmamızın sonunda söylüyoruz. Bir dua nasıl olmalı dediğimizde karşımıza çok net bir formül çıkmıyor ama Rab’bin Duası, örnek alınabilecek bir nokta aslında. Tanrı’ya övgü sunarak duaya başlamak, temennilerimizi iletmek ve yine O’nu yücelterek duaya son vermek. Bu, izlenebilecek güzel bir yol.

Tanrı’yla yapılacak bir konuşmada, bir duada ne dememiz gerektiğini bilmeme gibi bir durumda da yine Tanrı’nın teşviği var. Romalılar 8:26’da:

“Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama Ruh’un kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder.”
(Romalılar 8:26)

Denilmektedir. Bununla bizler biliyoruz ki, güçsüz ve aciz anlarımızda, ne diyeceğimizi bilemediğimiz anlarımızda dahi, Kutsal Ruh bizimledir ve bize aracılık eder. Bu, büyük bir teşviktir. Tanrı, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyor. Bizi, Kendisi ile konuşurken dahi yönlendirerek, yönetiyor.

Yine Kutsal Kitap, 1. Selanikliler 5:17’de şöyle diyor:

“Sürekli dua edin.”
(1. Selanikliler 5:17)

Sürekli. Durmadan. Burada peki gerçek anlamda durmadan dua etmekten mi bahsediyor Tanrı? Tanrı ile olan bir konuşma, sadece dil ile mi olur? Sadece ağızdan çıkan kelimeler ile mi dua edilir? O halde, bu ayet doğrultusunda sürekli kelimelerle konuşarak dua etmemizi mi istiyor Tanrı?

Dua sadece ağızdan çıkan sözlerle yapılmaz kardeşler. Sürekli dua edin demeyi, Tanrı ile sürekli bir iliski içinde olmak olarak anlayabiliriz.

  • Sabah kalktığımızda yeni gün için yüreğimizde bir minnettarlık duymak,
  • sokakta yürürken bir kuşun ötüşünde,
  • bir kedinin gözlerinde Tanrı’yı hatırlamak,
  • içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın Tanrı’dan olduğunu bilmek, bunun farkında olmak,
  • yüreğimizde yeşeren bir kötü düşünceyi, Rab’be yakışmadığı için silmeye çalışmak…

Bunların hepsi duadır. Günlük yaşantımızdaki her bir normal anda dahi bir şekilde dua etmek, sürekli dua etmek budur.

Bir hristiyan dua hayatıyla kendini belli eder. Bu anlattığımız her şey ve Kutsal Kitap’taki daha pek çok nokta, dua hayatı oluşturmamız için önemlidir. Bunu Kutsal Kitap ile öğrenebiliriz. Tanrı’nın Sözü, O’nunla olan ilişki için en önemli rehberdir. Tanrı’nın Sözünde ve duada kalalım. Çünkü Yuhanna 15:7:

“Eğer bende kalırsanız ve sözlerim sizde kalırsa, ne isterseniz dileyin, size verilecektir.”
(Yuhanna 15:7)

diyor.

Amin

Ertuğrul Keskin